22 Temmuz 2015 Çarşamba

Bebekle Tatil




Üç günlük bayram tatilini fırsat bilip arkadaşlarla Bodruma tatile gitmeye karar verdik.
Dört yetişkin. 16 aylık, yürümeyi yavaş bulduğu için 'hımızlı' koşmayı tercih eden Gece. 11 aylık emekleyen Rüzgar.
Bu ekiple gidiş geliş toplamda 25 saat süren yolculuk yaptık. ( Yürek yemiş olmalıyız!) (Dahası risk budur!) (ayrıca; işte sana macera) :)

Kısa bir zaman kala karar verdiğimizden ve uçak biletleri hem yaz sezonu hem de bayram tatili dolayısı ile fahiş fiyatlara çıktığından, kara yolunu tercih ettik.

'Ne cesaret! zor olmadı mı?' diye gözlerinizi kocaman açarak soruyorsanız, zorluk sınırınız nedir diye sormak isterim.
Benim zorluk çitam biraz yüksek zira :). Yani alelade sıradan bir huysuzluğu, ağlamayı pek zorluk olarak görmüyorum. (ağlama 3 saati bulduysa yansın beynimdeki alarm lambaları çalsın sirenler!! :) )

Yürüyen bir çocuğu dar bir alanda ve dahası sürekli oturur pozisyonunda tutmak, buna mecbur bırakmak tabi ki minik çatışmalara sebep oldu. Bu huysuzlukları da küçük oyunlarla, dikkati başka yöne kaydırmayla, boyamayla, oyun kartlarıyla, eline vereceğiniz ufak atıştırmalıklarla atlatmak da çok hırpalayıcı olmuyor.

Zaten bebekli/çocuklu iseniz uzun yola gece saatlerinde çıkmak en mantıklısı.Uyuyan bebek anne için eşittir ultra lüks yolculuk konforu demek :)

Kısacası, azıcık strese bıraksaydım kendimi kabusa dönmesi muhtemel yolculuğum gayet iyi geçti..
Bodrum'da apart evlerde kaldık. ( günü birlik kiralanan normal ev)
Neden belirtiyorum bunu; ' ay çocuğum ek gıdaya başladı ne yediririm :(!' endişesi yaşan anneler; açık büfe yoktu :)

Ben bu konularda beklentilerinizi pek karşılayamacağım üzgünüm; çok disiplinli ve de evhamlı hiç değilim.
Bebekli tatile tek valiz gitmiş kadınım en nihayetinde fazla bir şey beklememek lazım benden :) Öyle, çeşit çeşit ev yapımı yemekler, ishal önleyici tozlar, ateş düşürücüler, böcek sokar aman kremleri falan... yanıma almak aklıma bile gelmedi.. Ben daha çok 'olursa' diyenlerden değil, 'olunca' çözüm bulan bir anneyim bu ayrıntılarda.

Dolayısı ile bu çocuk ne yer ne içer stresim hiç olmadı. Biz ne yiyorsak onu yedi.
Hava zaten 40 derece :Q, yaz mevsimi meyve sebze bol.. Eh bir tas çorba da sanırım istenildiği taktirde her şekilde temin edilebilir. Bir sene içinde yapacağın tatil toplasan bir haftayı anca buluyor bunu da ne yiyecek ne içecek kaygısı ile zindan etmeye gerek yok bence di mi? ^.^ O yüzden rahat olun, olalım.

Çok aldığım bir diğer soru ise; çocukla nasıl rahat tatil yapabildiniz? oldu.

Bunu en başından biliyor olmak gerekir diye düşünüyorum; çocuk doğduğu an kesintisiz uyku yok!rahat tatil yok! diş sancıları var! atak var! bunu çocuk yapmaya karar verdiğimiz an kabul etmiş olmamız gerekiyor. Bu yüzden sürekli şikayet edilmesini ben pek anlayamıyorum.
Ay dişi!
Ay uyumuyor!
Ay çok hareketli!
Ay nasıl tatil yapıcam..

Üzgünüm ama bu bebek/çocuk ağlayacak,durmayacak,uyumayacak, koşturacak peşinden de bizleri koşturtacak arkadaşlar.. Bu iş böyle işliyor bu yüzden hiç mımızlanmayalım gerçeği kabul edelim yolumuza bakalım :)

Önceden kulaklık kulağımda, elimde kitap saaabahtaaan akkkşama kadar şezlongta yatar, aman eşit yanayım, dur bikini izi olmasın bir de şöyle yatayım triplerim bu yaz 'dur çocuğum', g'el Gece'cim', 'kum atma anneciim uyuyor teyzeeee!' triplerine dönüştü. Neticede kimi yerim bembeyaz kalırken, başka bir yerim bıbbronz olarak evime döndüm! yihhu ^.^

N'apalım? Bilmiyor muydum böyle olacağını? Biliyordum. Yapcak birşey yok.
Öyle eşimi alıyım da iki romantik romantik yüzelim falan da yok. 'Gece'ye bakma sırası sende! hadi kaçtım ben denize byeeess' diye çocuk kakalamaca oynadık ozy'le :)

Yani dertlenmeyelim.. Çocuğu yapıyorsak bunları göze almışız demektir.
Bu yüzden stres yapıp günlerce 'tatile çıksak mı?' diye düşünmeye gerek yok.
Ya, bu stresten uzak kalıp, çocuğunuzla pek ala da keyifle tatilinizi yapacaksınız ya da çocuğun 10 yaşına gelmesini bekleyeceksiniz..

Birkaç tavsiye beklentisi ile bu yazıyı okumaya başlayan annelerim varsa onların da beklentisini boşa çıkartmayayım;

2 yaş altı çocuklara doktorlar tarafından havuz tavsiye edilmiyor. Dolayısı ile denizi tercih etmek durumunda kalıyorsunuz.
Bir kova takımı mutlaka olsun.. Gireceğiniz deniz soğuk ise ne yazık ki suyu çok seven bir çok bebek dahi girmeyi reddediyor.. yanınıza alacağınız mini boy şişme bir havuz inanın bana tatilinizi kurtaracak. Doldurun içini siz şezlongta uzanırken o da yanı başınızda eğlensin :) Ben Gece için, sıcak kumdan ayağı yanmasın, taş batmasın diye hem kumsalda hem denizde hem de sokakta giyebileceği fonksiyonel bir sandalet ile işi kurtardım :)

Gerisi de size kalmış..
Böyle işte,
Aslında her şey beklentilerinizle alakalı. En doğrusu ve rahatı, çocuğu kendimize değil, kendimizi çocuğa adapte etmek sanırım..
Strese girmeyin, çok düşünmeyin..
Rahat olun,
Rahat olsun..
öptüm.



4 yorum:

  1. Siz ne güzel bir annesiniz böyle yaa! Bayılıyorum size :)

    YanıtlaSil
  2. Yeliz çok tatlısın! Gece ile yasit bir oglum var. Bende senin gibi düşünüyorum ama bir yandan bebekli hayata adapte olamıyorum hep mizmizim hep 😕 sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Kesinlikle katılıyorum!!Biz de Mayısta Bodrum a ,16 aylık oğlumla gittik.Deniz o kadar soğuk olmasına rağmen hasta olur diye bebeğimi denize sokmamamazlık etmedim.Hem de Kartal o kadar sevdi ki denizi ,zorla çıkarttık:)Dediğiniz gibi annelerin biraz rahat olması lazım,çocuklar bizdeki enerjiye göre şekilleniyor bence..Bu arada Gece çok tatlı Allah ım esirgesin..

    YanıtlaSil
  4. Ben de sizin gibi düşünüyorum . Biz de etrafın şaşkın bakışları altında yaylada çadırda bir hafta kalmaya gittik hem güzel hem zordu tabiki ama oğlum çok çok eğlendi. Hayatı kendine zindan etmemek kişiye kalmış biraz da küçük şeylerle mutlu olabilmek lazım. Bebek kakalamaca olayına çok güldüm cunku bizim tatiller de öyle geçiyor; ) Boncuk gözlünün gözlerinden öperim sevgiler doğal anne.

    YanıtlaSil