Blogger Rulezz

Hiç bir başarı cezasız kalmıyor bu ülkede gerçekten.

Teşekkür ederim demeyi bilmiyor.
Tebrik ederim demeyi bilmiyor.
Motive etmeyi hiç bilmiyor.

Kendi alanında bir başarı elde etmiş mevkidaşını ayağından tutup al aşağı etmeyi, elinden gelse ortadan yok etmeyi isteyecek bir tavır söz konusu.

Bu her meslekte var, evet.

Ama çoğunlukla kadınların yaptığı bir işi yapıyorsanız biliniz ki başınız büyük dertte.
İstediğiniz kadar kendi işinize bakın, istediğiniz kadar etrafınıza saldırı niteliği taşıyacak en ufak bir temasda bulunmayın hiç bir önemi yok..

Blogger'lık dünyada çok yaygın, insanların ciddiyetle yaptığı ve saygı duyup, saygı gösterdiği bir iş..
Bizim ülkemizde de çok eski tarihlere dayanmamakla birlikte son zamanlarda daha gözde haline gelen, daha çok kadınların ilgilendiği bir iş.

Bir çok çeşidi var bunun; life style, moda, makyaj, kültür&sanat, anne çocuk, mutfak vs vs..

Ben çok eski bloggerlardan sayılmam 5-6 senedir yazıyorum..

Başlarda daha çok duygularıma ait olan bu platform, Gece'nin doğumu ile anne çocuk üzerine kaydı biraz, normal olarak.
Aktif kullandığım ve zevk aldığım instagram ile biraz daha pekişti bu değişen tarz. Kendi yazmak istediklerimden vaz geçmeden pekala da annelik üzerine, bebek/çocuk üzerine yazıyorum şuan. Sanırım bunun için kimseden izin alma, dilekçe sunma gibi bir zorunluluğum yok?

Bok yok! Çok afedersiniz..
Öyle bir 'blogger' güruhu var ki; sen kimsin?? kimsin sen? Nerden çıktın sen? Sen yokken biz vardık! Ne hakla blogger oldun sen? Sana mı kaldı blog yazmak? sen kimsin? kimsin sen...
diye dolaşıyor ortalıkta. Af buyurun düzeltiyorum; ....diye küfür kıyamet saldırıyor.!

Blogger nedir arkadaş?
Tanımını bir yap bana. Bloggerım diyip markalarla iş birliği yapan bloggerları adapsızca eleştirmenin mantığını anlat bana?

*Şuraya bir dip not koyayım; Benim eleştirdiğim bir kaç blogger anne de mevcut efendim. Yanlış içerik giren, katıldığı seminerden, toplantıdan aldığı bilgiyi doğru aktarmayan, ürün/marka ayrımı yapmayan, seçici davranmayan, sadece marka çıkarına hizmet eden, insan sağlığını riske atacak umumi paylaşıp, yönlendirme yapmaması gereken medikal ürünler öneren, bilimden uzak hatta bilimsel çalışmaları kesin bir uslupla reddedip kendi kanaatinin doğru olduğuna inanıp sorumsuzca paylaşım yapan bloggerları sınırlarımı bilerek ben de eleştiriyorum.

Bloggerım diyip, Bloggerın paylaşım niteliklerine bakmadan, içeriğine bakmadan, başvurduğu kaynaklara bakmadan, işine gösterdiği özeni değerlendirmeden edepsizce saldırmanın mantığını anlat bana.

Eğer sen gerçek bir blogger isen; insanların saç renkleri senin zevkine hitap etmiyor, takipçi sayıları seni 20'ye 30'a katlıyor, etkileşimleri sana tozunu yutturuyor diye önüne gelen her platformda saldırmazsın.

Eğer gerçek bir blogger isen bloggerlığı hakaret gibi kullanıp, iyice dozunu kaçırıp insanların özel alanlarını ve haklarını pervasızca ihlal etmezsin.

Ben gerrrçek bloggerım diyorsan, hiç tanımadığın, yaptığı işle hiç ilgilenmediğin birine klavye başına geçip hakaretler edemez, bu insanları takip edenlere kadar dil uzatamazsın.

Bu öfkeli bloggerların nefret dolu paylaşımlarına baktığımda tek bir ortak fikirde olduklarını görüyorum;

Bizz gerçek bloggerlarız! 85'den beri bilgisayar başındayız. Siz kimsiniz de şimdi bizden daha çok okunuyorsunuz? Bizden daha çok kişiye ulaşıyorsunuz? Sizi nasıl takip eder bu insanlar ediyorlarsa da hepsi gerizekalıdır! sizinle çalışan markalar da marka mı be!!!! En iyi içeriği biz yazıyoruz! Siz geriden gelip nasıl bizi geçersiniz laağn?? biz emek veriyoruz! Biz çabalıyoruz! Sizler bizim emeğimizi sömüren süslü analarsınız sadeceğğğ! hepinizin saçını başını yolcaz :)) hepinize küfürler etcez! Çünkü siz kimsiniz???? Niye takip ediyorsunuz bunları ha??? Beni benii bihteriniiii...Ölüyorum anlasanaaağğğ modunda takılıyorlar ortada.!

 Ben kimim biliyor musun, ben bütün gün twitterdan oturup ona buna hakaretler edip, nefret kusmak yerine çalışıyorum. Senin 'zabaah beleş hediye alacaan lansmanın yohh muu *iktir git uyu' diyebildiğin ve aslında o lansmanlara, davetlere gidebilmek için bu kadar insanlıktan çıktığın davetlere gidip, orada saatlerce kafa patlatıp, bana verileni doğru bir şekilde aktarmaya çabalıyorum.Sabit bir iş yerim yok, sabit bir mesai saatim yok. Bazen yolum altı saat sürüyor, bazen bir bakıyorum evden çıkışım 12 saat olmuş, memelerim emziremediğimden şişmiş zonkluyor. Beynim bütün gün sunumları, grafikleri doğru anlayabilmek adına sarf ettiği efordan pelte kıvamına gelmiş.İşim bitmiş eve gelmişim, anne ilgisi bekleyen çocuğu doyurmuşum, yemek yapmışım, çamaşır birikmiş iki makina atmışım, hop uyku saati gelmiş çocuğu uyutmuşum bok götüren evi şöyle bir toplayıp gece mesaisine başlamışım. Toplantı notlarını düzenle, metni hazırla, aman markanın vermediği bir bilgiyi vermiş gibi aktarma diye zilyon kere kontrol et, görselleri hazırla, blog postlarını hazırla, proje geliştir..Saat olmuş sabahın 5.00'i hoca ezan okuyor..İki saat sonra çocuk uyanacak onu yedir hazırla babanneye gönder sen hazırlan koştur koştur işe git, kafa patlat, uzmanları sıkıştıra sıkıştıra bilgileri al koş eve çocuk bak,yemek yap, hadi iki makina çamaşır daha, hah uyudu çocuk şu yazıları toplarla..dön başa!

Bunları şikayet etmek veya hayıflanmak için yazmıyorum, bilin ki bu iş çok emek istiyor.. Ve ben bu işi severek yapıyorum. Bir anneye, bir çocuğa ufacık da olsa faydam dokunuyorsa ne mutlu.. Bunları yazıyorum çünkü; Üzerine saatler harcadığım, emek verdiğim iş 'ıffff sizde beleş hediye alıyoğsunuz. Yine mi reklam! Bıktık sizden!' sözleri ile veya yukarıda bahsettiğim bu işi bu emeği bu mesaiyi bilen ancak hırsları uğruna hiç birini umursamayıp öfke nöbetleri ile hakaretle, küfürle saldıran kızgın bloggerlara EHH YETER ARTIK demek istiyorum.

Ben günlük yaşamda ulaşamayacağımız uzmanları, ürün/marka içeriğini, görünmeyeni size sunuyorum. Hiç kimseye maddi manevi bir zarar vermiyorum.Kimsenin malını gasp etmiyorum, hakkını yemiyorum. Sizinle paylaştıklarımı alıp değerlendirmek veya değerlendirmemek sizin seçiminiz. Ancak, bu işi yapıyorum diye veya yaptığım iş sizden daha çok kişiye ulaşıyor diye bana hakaret edemezsiniz. Bana nefret kusamazsınız.

Ve sen gerrrçek eski blogger, kişisel hırslarının galeyanına gelip bana saldıramazsın. Uğraşıyor ama bir türlü istediğin kadar geniş bir kitleye ulaşamıyorsan bana saldırmak yerine dur ve kendine bir bak; ben nerede yanlış yapıyorum de. Bunları takip edenler salak demek yerine kendini ifade edip edemediğini değerlendir. Samimiyetini ölç! Samimi olmak ARGO KONUŞMAKLA OLMUYOR BUNU BİR ANLA. Ona buna bel altı vurmak yerine, benim başarımı karalamak yerine kendi BAŞARISIZLIĞININ nedenlerini tespit etmeye çalış.

Hiç kimsenin emeğini o nefret saçan hırsının oyuncağı yapamazsın!
Egonu ve hırsını terbiye et.
Saygı görmek istiyorsanız saygı göstermeyi de bileceksiniz.